Bir Güzel An
Saat akşamın altısıydı. Güneş ufukta görünen tepenin arkasına utanarak saklanırken havayı kızıla boyuyordu. Güneşin bıraktığı o tatlı hisle çocuklar günün son oyunlarını belki de hayatlarının son oyunlarını oynuyorlardı. Kale direğinin dibinde tek başına, hissettiği fazlalık duygusu ile arkadaşlarının futbol oynayışlarını tartışıyordu kendi kafasında.
Sen neden oynamıyorsun diye sormuştu İrem.
Neden seni de oynatmıyorlar ama bu haksızlık değil mi? devam etti. Bence sen herkesten iyi oynarsın derken gülümsüyordu. Bu sorular Mert'i iyi hissettirmişti.Bu onu tek önemseyen kişi ile ilk konuşmasıydı. Kendini diğer arkadaşlarından farksız, önemli biri gibi görmüştü. İrem'in bu davranışını hiç unutmadı. Öyle ki 24 yaşında olmasına rağmen o anı hala dün gibi hatırlıyordu.Bazı vakitler oluyor ki o anı zihninde izliyor ve yüreğinde hissediyordu.Buna ihtiyacı vardı.
Sen neden oynamıyorsun diye sormuştu İrem.
Neden seni de oynatmıyorlar ama bu haksızlık değil mi? devam etti. Bence sen herkesten iyi oynarsın derken gülümsüyordu. Bu sorular Mert'i iyi hissettirmişti.Bu onu tek önemseyen kişi ile ilk konuşmasıydı. Kendini diğer arkadaşlarından farksız, önemli biri gibi görmüştü. İrem'in bu davranışını hiç unutmadı. Öyle ki 24 yaşında olmasına rağmen o anı hala dün gibi hatırlıyordu.Bazı vakitler oluyor ki o anı zihninde izliyor ve yüreğinde hissediyordu.Buna ihtiyacı vardı.
Böylece bir kere daha göz gözeyiz,
Yüreğimin derin bir köşesinde.
Ders bitimi okuldan çıkarken el eleyiz,
O sıcak geçen yazın ılık akşamüstü
Yorumlar
Yorum Gönder