Sevgili Merhametli İnsanlar
Sırf birileri paylaşıyor diye siz de paylaşıyorsunuz. Merhametli olduğunuzu, katliamlara üzüldüğünüzü herkese kanıtlamak istiyorsunuz. Yaptığınız şey gösterişten başka bir şey olmuyor. Çünkü;
Orada ne olduğunu bile bilmiyorsunuz. Sorgulamayı, araştırmayı, medya tarafından gözünüze sokulan olayların ne olup bittiğini düşünmeden, sorgulamadan, kendinize "acaba
madalyonun öbür tarafı nasıl?" diye sormadan duyarlı bir vatandaş rolüne giriyorsunuz. Yanı başınızda, ülkenizde olan sivil katliamlara gözlerinizi kapattınız, sağır oldunuz, lal oldunuz ve parmaklarınız çalışmaz oldu.
Zulüm ve zalimin kim olduğuna bakıyorsunuz ve ona göre tepki verme gereği duyuyorsunuz.
Halep'te ve Suriye'nin birçok yerinde aleviler katledilirken lokum dağıtanlara alkış tuttunuz. Şu an Türkiye sınırında tek bir mülteci yok. Oysa orada Işid, Öso Suriye'deki ilk isyanlarında Türkiye sınırı milyonlarca mülteci doldu. Sizin şimdi rahatsız olduğunuz o Suriyelilerin ülkeye nasıl girdiğini hala bilmiyor gibisiniz. Kafalar gövdelerinden ayrılırken, köle pazarları kurulup kadınlar pazarlanırken kör, sağır ve dilsizdiniz. o katillerin bayrakları, flamaları ellerinizde tekbir getirerek Halep'te katliam var diyorsunuz.
Yazılacak çok şey, konuşulacak çok konu var ama yazılsa ne! Sussam gönül razı olmayacak, yazsam tesir etmeyecek. Sadece biraz samimi olun, zulmün her türlüsüne karşı çıkın ama önce yanı başınızdaki zulmü görün, iki şehir ötenizdeki sivil katliamlara ses çıkarın ve hatırlayın.
S.P
Yorumlar
Yorum Gönder