Kendi Köşesinde Yazar

Yazan:
Biliyorum. Sözlerime iğrenç bir espri ile başlamak istemiyorum bu yüzden sonraki cümleye saklıyorum.

Köşe yazarı olmak için köşede bir yerde yazmak şart mı?

Köşe yazarı olmak bir kesim tarafından okunmak,bir şeyleri eleştirirken dikkate alınmak için güzel bir fikir.

Uzun zamandır aklımın ucundan geçen şeylerden birisiydi yazmak.Ama ne yalan söyleyeyim bir türlü cesaret edemiyordum.

Yazmak,

dikkate alınmak için belli bir bilgi birikimi,  araştırma tutkusu ve yazım kurallarını bilmek gerektiği kanısındaydım. Lakin bir yerlerden başlamalıydım yazmaya...

Yazayım da köşe olmasa da olur. Hatalarım için beni şimdiden affedin.

Belki de çok geç kaldım. Benden gençlerin yazdığını hatta kitap dahi çıkarttığını görünce bu konuda yaşlı olduğuma dair bir hisse kapılıyorum.

Çok düşündüm tabi yazıp yazmamak için ama bir o kadar da ne konu hakkında yazmam gerektiğini de düşündüm.
Ne konu hakkında yazayım diye düşünürken neden bunu yazmıyorsun diye söyleniverdim kendi kendime
Ve şimdi yazıyorum...

Ben de sizler gibi oturup bir köşede yazmak istiyorum. Bu da benim ilk yazım olsun.
Hayallerini kimseye anlatma dediler olacağı varsa da olmaz düşüncesi hakim bu yüzden ben size hayal satmayacağım.

Belki biraz umut...



Yorumlar

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Vietnam Savaşı Simgesi 'Napalm Kızı'- Kim Phuc

Yazan:
Resim
Vietnam Savaşında yaşanan Napalm vahşetini dünyaya gösteren bu fotoğrafın çekilmesinin üstünden neredeyse bir yarım asır geçti.İnsanlık tarihinin hafızasına kazınacak olan bu fotoğraf hem bunu çeken fotoğrafçının hem de çıplak bedeniyle Napalm'dan kaçan kızın hayatını değiştirir. 8 haziran 1972 günü,üç günden bu yana Cao Dai tapınağına sığınmış olan  Kim  Phuc bir haykırışla irkildi.
Devamı

Sevgili Merhametli İnsanlar

Yazan:
        Sırf birileri paylaşıyor diye siz de paylaşıyorsunuz. Merhametli olduğunuzu, katliamlara üzüldüğünüzü herkese kanıtlamak istiyorsunuz. Yaptığınız şey gösterişten başka bir şey olmuyor. Çünkü;         Orada ne olduğunu bile bilmiyorsunuz. Sorgulamayı, araştırmayı, medya tarafından gözünüze sokulan olayların ne olup bittiğini düşünmeden, sorgulamadan, kendinize  "acaba
Devamı

Bir Güzel An

Yazan:
Saat akşamın altısıydı. Güneş ufukta görünen tepenin arkasına utanarak saklanırken havayı kızıla boyuyordu. Güneşin bıraktığı o tatlı hisle çocuklar günün son oyunlarını belki de hayatlarının son oyunlarını oynuyorlardı. Kale direğinin dibinde tek başına, hissettiği fazlalık duygusu ile arkadaşlarının futbol oynayışlarını tartışıyordu kendi kafasında. Sen neden oynamıyorsun diye sormuştu İrem.
Devamı